araf
6.Sure (A'RAF SURESİ) | Bismillāhirrahmānirrahīm | بسم الله الرحمن الرحيم | ||||||||||
|
||||||||||||
A'raf Suresi, (Arapça : سورة الأعراف A'raf) Kur'an-ı Kerim'in yedinci suresi. A'raf suresi veya A'râf Sûresi İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'ın yedinci ve Bakara Suresi ile Şu'ara Suresi'nden sonra en fazla ayet içeren üçüncü suresidir. A'raf Suresi Mekke'de inmiştir. 206 ayettir. İbn Abbas ve Mukatil'den yapılan bir rivayete göre 163-172 ayetleri Medine'de inmiştir. İslam dininde var olan Araf kavramından ve Araf'ta bulunanlardan, bu surenin 46-50 ayetlerinde bahsedilir. Bu nedenle sureye A'raf Suresi denmiştir. Surede İslam dini itikadına (din esaslarına) ve diğer dini hükümlere ait birçok temel bilgi ve emir bildirilmektedir. Ayrıca bazı peygamberlerin kıssaları ve topluluklarının durumlarına dair tasvirler içerir. Nüzul Zamanı: (İniş, İnmek, Aşağı inmek. Sure ve ayetlerin inmesi.) Surede anlatılan konular hakkında yapılacak dikkatli bir inceleme bu sure ile En'am suresinin hemen hemen aynı zamanda, yani Hz. Peygamber'in (s.a) Mekke'de geçen hayatının son yıllarında nazil olduklarını gösterir. Ancak hangisinin daha önce geldiği kesin olarak bilinmemekte. Her halukârda, En'am ve A'raf surelerinin ele aldıkları konular ve anlatım biçimleri arasındaki benzerlik, bu iki surenin de aynı döneme ait olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. İkisi de aynı tarihsel arka-plana sahip olduklarından, okuyucu En'am suresinin mukaddimesini de göz önünde bulundurmalıdır. Tarihsel arka-plan: Kıyamet günündeki hesaptan sonra, sevabları ve günahları eşit olanlar A’raf denilen yerde bekleyecekler, fakat orada devamlı kalmayacaklardır. Peygamber efendimiz, onların Cennete girmesi için şefaat edecektir. 46.-50. âyet-i kerimelerde A’raf’ta bulunanlardan bahsedildiği için, bu sureye A’raf suresi denmiştir. Ayrıca surede, itikada ve diğer dini hükümlere ait birçok esas bildirilmekte, bazı peygamberlerin kıssaları, ümmetlerinin halleri geniş olarak anlatılmaktadır. A’raf ehliyle ilgili üç âyet-i kerime meali şöyledir: (A’raf üzerinde bir takım kimseler vardır ki, onlar Cennet ehlini yüzlerinin beyazlığıyla, Cehennem ehlini, yüzlerinin siyahlığıyla tanırlar. Cennet ehline, “Selamün aleyküm” diye seslenirler. A’raf ehli [henüz] Cennet’e girmemişler, fakat oraya girmeyi arzu ederler. Gözleri Cehennemliklere çevrilince, “Ey Rabbimiz! Bizi zalimlerle [kâfirlerle] beraber Cehenneme koyma” derler. A’raf ehli, yüzlerini tanıdıkları, dünyadayken kâfirlerin ileri gelenlerine, “Çokluğunuz, kibriniz, size fayda vermedi” derler.) [A’raf 46–48] Geniş bilgi için tıklayın |
||||||||||||
Türkçe Meali için Burayı . / Orijinali için burayı sh/1 - 2 - 3 - 4 - 5 tıklayınız. | Okuyan Ahmad Al Ajmy( TvQuran.com) | |||||||||||
DİKKAT Bu surenin 206. Ayeti SECDE Ayetidir... DİKKAT... | ||||||||||||
Resulullah (S.A.V) Buyuruyor'ki : Ademoğlu secde Ayeti okur ve Secde ederse şeytan ağlayarak ayrılır ve :" Yazık bana insanoğlu secdeye emredildi ve secde etti, mukabilinde ona CENNET var, bende secde ile emrolundum ama ben itiraz ettim bana ateş var" der. |
Bugün 130 ziyaretçi (180 klik) ile buradaydı.©