turktarihi2
ANADOLU (TÜRK TARİHİ) BÖLÜM 2
Görüldüğü gibi Türkler Anadolu’ya tarihin ilk devirlerinde M.Ö 3500 yıllarında uğramış ve çeşitli kültürel izlerde bırakmışlardır.1071 ile Anadolu yurt edinilmiş ve Türk-İslam medeniyeti taşınmıştır.Anadolu önceleri çeşitli kavimlerce de istila edilmiş,ancak bunların çoğu Anadolu üzerinde devamlı bir hakimiyet mücadelesi vermelerinden dolayı kalıcı medeniyetler kuramamışlar,diğer kültürler karşısında erimişler ve yok olmuşlardır.Bu çeşitli kültürler içerisinde Türklerin kültürü kalıcı ve dominat bir karakter taşıdığı için Türk kültür ve medeniyeti daha kalıcı olmuş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Yoksa Anadolu’nun eski ahalisinin Türkler ile karışması,yani yeni bir millet haline gelmesi ya da bu eski kavimlerin milliyetlerini değiştirerek toplu halde Türkleşmeleri tarihi ve bilimsl olarakta mümkün değildir. Osmanlı imparatorluğunda 19.yüzyıla gelinceye kadar bugünkü anlamda bir nüfus sayımı yapılmamıştır.İlk nüfus sayımı 1831’de yapılmıştır.Osmanlı da nüfus konusunda en güvenilir kaynak Tapu Tahrir Defterleri dir.Bu kayıtlar şehir şehir,köy köy, mahalle mahalle ayrılarak işlenmiş,hangi ırk veya dinden oldukları karışmamaları için inanç hanelerine ayrı ayrı yazılmıştır.Hatta yetiştirilen mahsule,hayvan sayısına kadar balkanlardan Basra körfezine,Kafkaslara kadar yazılmıştır.Günümüzde DİE’nin yapamadığını Osmanlı yüzyıllar öncesinde başarmıştır.Bu nedenle Osmanlı Tapu Tahrir defterlerinde Anadolu’nun etnik,sosyal ve kültürel yapısı konusunda en sağlam kayıtlara ulaşılmaktadır.Bu nedenle yabancıların Anadolu’da kimine göre 27 kimine göre 48 etnik gurubun yaşadığını,Türkler ile eski Anadolu halklarının karışarak günümüzde mozaik bir kültürün ve milletin şu anda Anadolu’da yaşadığı gibi savlarına,iddialarına en sağlam veriler bu kayıtların incelenmesi ve ortaya çıkarılması ile verilecektir. Türk kültürü ve Anadolu coğrafyası batılılarca iyice tanınamadığı için yapılan değerlendirmeler sürekli batının kendi tarihi ve sosyal gelişiminin sonucunda oluşan ya da icad edilen çeşitli kavramlar ile adeta zorlama bir takım istenilen sonuçlar için kullanılmaktadır.Bu yapılırken de kullanılan kavramlar şunlardır: Ulus: Ortak kültür,bilinç ve dayanışma ile sağlanmış insanların oluşturduğu topluluk. Etnik: Bir toplumdaki bir küme inanın kendilerine ait değişik bir kültüre sahip olması,ana kültür kalıbından farklı olmasıdır. Bu gibi batı sosyolojisine ve kültürel tarihine ait kavramlar ile Türk kültürü bir şekilde yorumlanmaya çalışılmaktadır.Türk kavramı ise,etnografik,linguistik,tarihi bir olgu olmaktan çıkıp ortak bir milli kimliği ve dayanışmayı ifade eden sosyolojik bir anlamı vardır.Yine 1910 yılına kadar çok az duyulan “Türkiye” adı yaklaşık 800 yıldan beri batılıların Anadolu ve Rumeli’nin Müslümanlarca yönetilen kısmına verdikleri addır. Güçlü ve medeniyet kuran hiçbir kültür mozaik değildir.Türk kültürü de ortaya koymuş olduğu güçlü bir medeniyeti nedeniyle mozaik değildir.Kültürün önemli bir unsuru olan dil,ister mahalli,ister daha geniş düzeyde olsun etnikliği belirlemez.Bu nedenle bir ülkede bir şivenin,lehçenin ya da bir dilin yaygında olsa kullanılıyor olması o ülkenin ve kültürün mozaik olduğu anlamına gelmez.Dil farkına dayalı millet inşası 17.yüzyıldaki imparatorluk dönemlerinde kalmıştır.Irk olarak Araplar ile Yahudiler,Sırplar ile Boşnaklar aynı olmasına rağmen yaşam ve gelenek olarak çok farklıdırlar.Coğrafyada kültürü nisbi olarak etkilemektedir. Bu nedenle Türkiye’de mozaiklik aramak.1071’den beri hakim kültür olarak varlığını sürdüren Selçuklu’yu,Osmanlı’yı ve Türkiye Cumhuriyetini kabul etmemektir.Türk milleti cumhuriyet dönemi ile milletleşmesini(uluslaşmasını) tamamlamıştır.Böylelikle millet kavramı,her türlü boy ve aşiret asabiyetini aşmak,mili seviyede ortak bir kültürel mutabakat sağlamaktır.Türkiye’de Türk milletinin dışında kültürel olarak başka bir millet aramak millet kavramını biyolojik olarak algılamaktan kaynaklanmaktadır. Peter Alford Andrews'in "Türkiye'de Etnik Gruplar" kitabı, bu çabanın örnek bir başlangıcı olarak alınabilir. "Türkiye'de Etnik Gruplar" Almanya'da İngilizce olarak Özgür Batı Almanya Üniversitesi tarafından 1989 yılında yayınlanmış. Andrews Türk toplum yapısında 47 etnik gurup bulunduğu tezini ileri sürmektedir. Bunlardan bazıları Alevi,Bektaşi,Tahtacı,Çepni,Yörük,Türkmen ve hatta ülkemizde bulunmayan Malakanlar, Estonlar, Kozalar ve Almanlar bu rakama ithal edilmek suretiyle “mozaik”kabartılmaktadır. Bu kültürel aşınma insanların bilinç altlarına işlenerek devlet ve millet gibi kavramlara bakışıda negatif yönde etkilemektedir. Nasıl ki,Fransa,Almanya,İngiltere söz konusu olunca herkes Alman Devleti,Fransız devleti ve İngiliz Devleti ve milleti diyor ama Türk toplumundan söz açılınca “etnikçi” düşünceye sahip olanlar Türk Devleti ve Türk Milleti yerine Anadolu halkı ya da Türkiye halkı veya Türkiyelilikten bahsetmekte ve önerebilmektedirler.Sonuçta Türk milleti bu topraklar için uzun yıllardan beri her şeyini feda etmiş ve halada etmektedir.Bedelini en ağır bir şekilde fazlasıyla ödemiştir.Bu nedenle Anadolu topraklarında ki devlet Türk Devleti ve Anadolu topraklarında yaşayan millet te Türk Milletidir. |