osmanlidagemiteknolojisi
OSMANLI DEVLETİNDE GEMİ TEKNOLOJİSİ
Fakat onun giriştiği bu tecrübe oğlu II. Bayazid’e örnek oldu ve birbiri ardınca çalışmalar yapıldı. Nihayet 1488’de İstanbul’da 2.500 tonluk bir baştarda (büyük gemi) haliçte kızaklarından denize indirildi. Bu geminin sadece iç döşemesi için bu günkü para ile 2 trilyon 64 milyar para harcanmıştı. Dünya tarihinde o güne kadar bu büyüklükte bir gemi asla yapılmamış, yapılması tasavvur dahi edilememişti. Geminin 2.000 mürettebatı ve 120 yivli uzun menzilli topu vardı. Bu gemi II. Bayezid tarafından kaptan-ı derya Mesih Paşa’ya paşalık gemisi olarak verildi. XVI. asra gelindiğinde 3.000 tonluk gemilerde yapılabilindi. 1710’da yine İmparatorluk Türkiyesinde imal edilere Haliç’den denize indirilen bir kalyon (yelkenli büyük harp gemisi) 3.300 mürettebatlı ve dünyanın en büyük teknesiydi. XVIII. Yüzyılda Kalyon Teknolojisi ve Osmanlı Kalyonları” adlı teziyle İstanbul Üniversitesi Akdeniz Dünyası Araştırmaları Yüksek Lisans Programı mezunu Sinan Dereli tarafından Osmanlı gemi inşa teknolojisine dair bir sunum yapıldı. Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğünce düzenlenen ve “Bir Osmanlı Kalyonunun Yapım Teknolojisi: Şehbaz-ı Bahrî Örneği” başlığını taşıyan sunum, Prof. Dr. İdris Bostan’ın açılış konuşmasıyla 15.03.2011 tarihinde saat: 15.00’te Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantı Salonunda gerçekleşti. Sunumdan Özetler. XVIII. yüzyıl yelkenli gemilerin, özellikle de kalyonların en parlak dönemlerinden biridir. Kalyonların donanmanın bel kemiğini oluşturmasına karar verilmesiyle başlayan yeni dönemde bahriyenin bu yeniliğe göre tanzim edilmesi gerekmişti. İlk ciddi düzenleme 1701 tarihli Bahriye Kanunnâmesi ile hayata geçirilmiş oldu. Binlerce kerestenin ve yüzlerce topun bir arada uyumlu olacak şekilde tasarlanıp denizlerde seyreden Osmanlı kalyonlarının gövde yapılarının nasıl olduğu konusu bugün hala gizemini korumaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde konuyla ilgili dönemde her hangi bir teknik çizime rastlanmamıştır. Fakat Arşivde kalyonlara ait mevcut kereste listeleri ve boyutlarla ilgili kayıtlar kalyonların gizemine büyük ölçüde ışık tutmaktadır. Şehbaz-ı Bahrî kalyonunun gövdesinin gerçekte nasıl olduğunu aydınlatacak herhangi bir plan bulunamadığı için gövdenin şekli ve kalyonun özellikleri İlk etapta kurulan parça omurgaydı. Omurgada ve gemi yapımında kullanılan en sert kerestelerden biri meşe ağacıydı. Bu ağacı omurga yapımı için elverişli olan karaağaç izlerdi. Baş bodoslama, kıç bodoslama ve omurga bileşimi geminin omurgasını formüle ederdi. Omurganın üzerine binen kaburgalar ıskarmoz olarak adlandırılırdı. Kalyonlarda kullanılan borda keresteleri ortalama 5 ila 7 m arasında değişmekteydi. Kaburgalar bu kerestelerle birbiriyle örtüşecek şekilde montelenirdi. Tüm kalyonlarda olduğu gibi Şehbaz-ı Bahrî kalyonu da direkleri sağlama almak için sabit donanıma, yelken ve serenlere kumanda edebilmek için hareketli donanıma sahipti. Hareketli donanım sisteminin fonksiyonu ise seren direkleri ve yelkenler arası kumandayı sağlamaktı. Mevcut liste ve belgelerde bu halat sistemleri hakkında bilgi olmadığı için Şehbaz-ı Bahrî’nin minyatüründen çıkarım yapmak gerekmektedir. Minyatürde iskota yakaları, gradinler ve camadan halatları son derece doğru çizildiği görülmektedir. Bu halatlar 9 yelkene kumanda etmekte olup bu geminin en az 9 yelken açabileceğini göstermektedir. Sonuç olarak Şehbaz-ı Bahrî 44 toplu karavele kalyon sınıfına dahil bir kalyondu. Döneminin en güçlü gemilerinden olmasa da gemi donanmadaki diğer ana harp gemilerinden çok daha hızlı ve kıvraktı. Şehbaz-ı Bahrî’nin yirmi senelik ömrünü 1758 tarihinde tamamlandığı görülmektedir. |
|||||||||
http://tarihvemedeniyet.org | http://ahmet-unal.tr.gg/ | ||||||||
Bugün 47 ziyaretçi (55 klik) ile buradaydı.©