fatir
35.Sure (FATİR SURESİ) | Bismillāhirrahmānirrahīm | بسم الله الرحمن الرحيم | |||||||||
|
|||||||||||
Fatir Suresi, (Arapça : سورة فاطر) Fatır, Mekke’de indirilmiş olan 45 ayetlik Kur'an suresidir. Allah’ın yaratıcılığını bildirdiğinden ve ilk ayette geçen Fatır isminden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Fatır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk ayette geçen “el-Melaike” kelimesinden dolayı “Melaike Suresi” diye de anılır. Surede başlıca, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları, öldükten sonra dirilme, Allah’ın nimetleri ve müminle kafir arasındaki fark konu edilmektedir. Surede Allah’ın varlığına, birliğine, hikmet ve kudretine işaret eden çeşitli deliller sunulmuştur. Allah’ın yarattığı tabiatı iyi inceleyenlerin onu layıkıyla tanıyıp onaylayacakları, bir sonuç halinde bildirilir. Vahye kulak verip ahirete hazırlananları bekleyen mutluluk ile kafirleri bekleyen kötü son hatırlatılır. İnsanların çoğunun nankörlüğüne rağmen Allah’ın onlara zaman verdiği hatırlatılarak onlar, bu fırsatı değerlendirmeye çağırılır. Nüzul Zamanı: (İniş, İnmek, Aşağı inmek. Sure ve ayetlerin inmesi.) Bu sûre, Mekke'de inen âyetlerin nüzulüne sebep olan genel hedef doğrultu*sunda yürür. Bu sûredeki âyetlerin çoğunluğunun, hedefi, her peygamberin gönderilmesinde birinci maksat olan büyük inanç meseleleridir ki bunlar da Allah'ın birliği inancına çağrı, varlığına delil getirme, şirkin temellerini yıkma, kötü huylardan kalpleri temizlemeye teşvik ve güzel ahlâk ile ahi aklanmadır. Tarihsel arka planı: Bu mübarek sûre, başlangıçta, kâinalı yoktan vareden, melekleri, insanları ve cinleri yaratan eşsiz yaratıcıdan bahseder. Gözler Önünde bulunan bu Kâinat sayfalarından, öldükten sonra dirilme ve haşre dair kesin deliller getirir. Yağmuru indirerek ekinleri, sebze ve meyveleri çıkarmak suretiyle, daha önce ölmüş olan yerin dirilmesini, gece ile gündüzün birbirini takip etmesini, insanın merhaleler halinde yaratılması ile birliğini ve gücünü gösteren diğer delilleri ortaya koyar. Yine bu sûre, mü'min ile kâfir arasındaki büyük farkı ele alır ve kör ile göreni, karanlıklarla aydınlığı, gölge ile sıcağı onlar için darb-ı mesel getirir. Sonra bu sûre, meyvelerin çeşitli oluşunda, insanlar ve hayvanlar gibi diğer mahlûkların farklı farklı yaratılışında, dağların ve taşların muhtelif şekillerde oluşunda, bütün bunların bir kısmının beyaz, bir kısmının siyah, kimisinin de kırmızı bulunuşundaki Yüce Allah'ın kudretini gösteren delilleri anlatır. Bütün bunlar, her şeye güç getiren, tek olan Allah'ın büyüklüğünü anlatır. Yine bu mübarek sûre, bunlardan sonra, Allah'ın önceki kitaplarının faziletlerini kapsayan bu Yüce Kitabın indirilmesiyle, Ümmet-i Muham-med'in semavî risaletlerin en şereflisine mirasçı olduklarını belirtir. Daha sonra da bu ümmetin, "kulluk görevini eksik yapanlar", "orta yolda gidenler" ve "hayırda yarışanlar" olmak üzere üçe ayrıldığını ifade eder. Sûre putlara, taşlara ve heykellere tapmalarından dolayı müşrikleri azarlayarak sona erer. Geniş bilgi için tıklayın |
|||||||||||
Türkçe Meali için Burayı . / Orijinali için burayı sf/1 tıklayınız. | Okuyan Ahmad Al- Ajmy (TvQuran.com) | ||||||||||
Bugün 329 ziyaretçi (481 klik) ile buradaydı.©