hurufumukatta
BAŞLANGIÇ HARFLERİ (el-hurûfu’l-mukattaa)
Elif-Lâm-Mîm
Yâ-Sîn
Tâ-Hâ
Bazı surelerin başında bir veya başka harfin birleşmesinden meydana gelen kesikli harflere “El-Hurufu’l-Mukatta’a” denir.
Surelerin bazısının bu şekilde başlayışı İslamın başlangıcından beri müslüman alimleri meşgul ettiği gibi, sonraki dönemde şark ve garb alimlerinin çalışma ve araştırmalarına konu olmuştur.
Bütün alimler bu harflerin müteşabih lafızlardan olduğunda ittifak halindedirler.
Bu harfler Kur’an-ı Kerim’in 27’si Mekki 2’si (Bakara, Al-i İmran) Medeni olmak üzere 29 suresinin başında bulunmaktadır.
Tamamı 14 çeşit harften meydana gelmiştir. Sure başlarında tek, iki, üç, dört ve beş harfli olmak üzere 13 değişik halde görülürler.
Harf sayılarına göre şu örnekleri verelim:
1)
Tek harfli:
Sâd (Sad) Kâf (Kaf) Nûn (Kalem)
2)
İki harfli:
Tâ-Sîn. (Neml) Yâ-Sîn (Yasin) Hâ-Mîm (Mü’min, Fussilet, Casiye, Ahkaf, Zuhruf, Duhan) Tâ-Hâ (Taha)
3)
Üç harfli:
Elif-Lâm-Mîm.
(Bakara, Al-i İmran, Ankebut, Rum, Lokman, Secde) Elif-Lâm-Ra. (Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr) Tâ-Sîn-Mîm. (Kasas, Şuara)
4)
Dört harfli:
Elif-Lâm-Mîm-Sâd. (A’raf) Elif-Lâm-Mîm-Ra. (Ra’d)
5)
Beş harfli:
Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd. (Meryem) Hâ-Mîm-Ayn-Sîn-Kâf (Şura)
Hurufu Mukatta’alar, bir kelime gibi yazıldığı halde, ayrı ayrı harflerinin isimleri sayılarak okunurlar.
Yalnız her biri birer isim sayıldığından cer, nasb ve raf halinde okunabileceğine dair görüşler vardır.
Ayrıca i’rab alametlerine dikkat edilmeksizin vakf halinde de okunabilirler.
Başlangıçta harflerinin tam bir ayet olup olmadığı ihtilaflı olmakla birlikte, tercih edilen görüş, bunların ayet olmayıp, kendilerini izleyen ayetin bir bölümü olmalarıdır.
Basralılar hiçbirini tam ayet olarak kabul etmezken, Kufeliler, Elif-Lâm-Mîm. (Bakara, Al-i İmran, Ankebut, Rum, Lokman, Secde) Hâ-Mîm (Mü’min, Fussilet, Casiye, Ahkaf, Zuhruf, Duhan) Tâ-Sîn-Mîm. (Kasas, Şuara) Elif-Lâm-Mîm-Sâd. (A’raf) Yâ-Sîn (Yasin) Tâ-Hâ (Taha) Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd. (Meryem) müstakil bir ayet, Sâd (Sad) Kâf (Kaf) Nûn (Kalem) Tâ-Sîn. (Neml) Elif-Lâm-Ra. (Yunus, Hud, Yusuf, İbrahim, Hicr) Elif-Lâm-Mîm-Ra. (Ra’d) bir ayetin cüzü kabul ederler.
Zemahşeri, meseleyi kıyasi değil, tevkifi bir ilim olarak ele alır.
Hurufu Mukatta’a hakkında başlangıçtan beri öne sürülen fikirleri iki grupta toplamak mümkündür.
1)
Bu harfler Kur’an’ın esrarındandır, manasını ve muradını Allah bilir.
Ebu Bekir, İbn Abbas, İbn Mes’ud ve Hulefa-i Raşidin’e dayandırılan rivayetler, bu harflerin sırlı ve gizli bir ilim olduğunu vurgulamaktadır.
2)
Bu harfler müteşabih ayetler grubuna girmektedir.
Müteşabihlerin de üzerinde durulup, düşünülüp te’vil edilmesi gerekir.
İlimde derinleşen alimler bu tevili gerçekleştirebilirler.
Mütekellimler bu görüşü savunmaktadır.
Belirtilen görüşten hareketle, Hurufu Mukatta’a hakkında öne sürülen fikir ve değerlendirmeleri şu şekilde sıralamak yerinde olur:
1)
Halil b. Ahmed ve Sibeveyh’e göre bu harfler surelerin isimleridir.
Hangi surenin başında gelmişse o surenin ismini belirlemiştir.
2)
İbn Abbas’a göre bu harflerin her biri Allah’ın isimlerinden veya sıfatlarından birine delalet ettiği gibi, Allah’tan başka isimlere de delalet eder. Mesela “Elif-Lam-Mim”deki “Elif” Allah’a, “Lam” Latif sıfatına, “Mim” de Mecid ve benzeri sıfatlara delalet etmektedir.
Yine burada “Elif” Allah’a, “Lam” Cebrail’e, “Mim” ise Muhammed’e işaret etmektedir.
3)
Bu harfler Allah’ın ismi A’zamı’dır.
4)
Kelbi, Süddi ve Katade’ye göre bu harfler Kur’an’ın isimleridir.
5)
Ahfeş’e göre bu harflerle Allah yemin etmektedir.
6)
Ferra, Kutrub ve Müberred’e göre bunlar münferit harflerdir, gayesi müşriklerin ilgi ve dikkatini çekmektir, onlara meydan okumaktır.
7)
Birer tenbih edatıdır.
Bazı cümel hesapları ve bir kısım olayların istihracına yardımcı olan hususlardır.
Belirtilen görüşlerden anlaşılıyor ki, bu konuda açık ve kesin neticelere ulaşılmamıştır.
Harfler hakkında geçmişte ve halde bir çok şeyler söylenmiş, gelecekte de pek çok şeyler söylenecektir.
Ortaya atılan görüşler bazı yönlerden akla uygun geliyorsa da hemen hemen hepsinin tenkide açık yönleri bulunmaktadır.
Rasulullah da bu hususta bir şey söylemediğine göre, bu konuda bizlere düşen şey, Hurufu Mukatta’a’nın Allah ile Rasulü arasında bir şifre olduğunu söylemekten ibarettir.
Alıntı...
Bugün 10 ziyaretçi (12 klik) ile buradaydı.©