ATABEYLIKLER
ATABEYLİKLER
Ülkeyi şehzadeler adına idare eden "atabey"lerin kurdukları beylikler.
Atabeylik, eski bir Türk geleneğine göre ortaya çıkmış bir idarî görev şekli idi. Göktürkler'de, Hazarlar' da olduğu gibi daha sonraki Türk hakanlıklarında, en çok Selçuklularda gelenek halinde devam etmiştir.
Atabeylerin asıl görevi, ülkenin çeşitli yerlerine gönderilen küçük yaştaki prenslerin (şehzadelerin) yanında, öğreticieğitici olarak bulunmak, o yeri onlar adına bir naip gibi idare etmekti.
Atabeylerin çoğu değerli kumandanlar idi ve sadakatle hizmet etmişlerdir. Bazıları da, merkezin uzaklığından, şehzadenin küçüklüğünden yararlanmak yolunu tutmuş, devletin zayıfladığı bir anda kendi başlarına buyruk olmuş, idareyi tamamen ellerine alarak bağımsız hareket etmişlerdir. Şeklen Selçuklu İmparatorluğu'na bağlı olduklarından, idare, teşkilât, kültür, din ve siyaset, Selçuklu İmparatorluğü'nun bir devamı gibi görülür. Bu Atabeylikler bağımsız birer devlet gibi hareket etmiş, fakat kurucuları birer atabey olan başlıca atabeylikler.
* Salgurlular (Fars Atabeyliği) (1147-1284)
Oğuzların Safgur boyundan olan Atabey Sungur tarafından kurulan bu atabeylik (Salgurlular Devleti) olarak da anılır. Atabey Sungur, 1147 yılında, iran'ın Fars bölgesinde bağımsızlığını ilân etti. Şeklen Irak Selçuklu Devleti'ne bağlı idi. Sungur 1161'de ölünce yerine oğlu Zengî geçti. Zengî, Selçuklu Devleti yıkılıncaya kadar Irak Selçuklularına bağlı olarak kaldı. Onun ölümünden sonra, 1203'te, oğullarından I. Saad, iktidara geçti ve tahtta hak iddia eden kardeşlerini yenerek Salgurlu Atabeyi oldu. Saad 1231 yılında öldü ve bu defa onun oğlu Ebu Bekir, atabey oldu. I. Saad gibi Ebu Bekir de âlim ve sanatkârları himaye etti. Meşhur iranlı şair Şirazlı Saadî, mahlasını Atabey Saad'dan almıştı. Daha sonra atabeylik ilhanlılara tâbi oldu. II. Saad atabey olmuş ve Moğol hükümdarı Hülâgû'nun kızı ile evlenerek atabeyliğini devam ettirmişti. Fakat 1284'de ölünce atabeylik tamamen İlhanlılara bağlandı.
*Azerbaycan Atabeyligi (İldenizoğulları) (1146-1225)
"İlDenizliler" olarak da anılan bu atabeylik, aslen Kıpçak Türklerinden olan Şemseddin İlDeniz tarafından kurulmuştur. Irak Selçuklu Devleti'nde atabeylik görevi alan İlDeniz, daha sonra Azerbaycan genel valisi oldu. Valiliği sırasında Gürcü ve Abhaza saldırılarını durdurdu. Ayrıca Erran ve Şirvan'ı idaresine aldı. Azerbaycan, Hemedan, İsfahan bölgeleri ona bağlıydı. 1146'dan itibaren buralarını, Irak Selçuklu Devleti'nin başkenti Tebriz'den bağımsız olarak idare etmeye başladı. İl Deniz, Selçuklu Sultanı II. Tuğrul'un dul karısı ile evlenerek nüfuzunu arttırmıştı. "Atabegi âzam" yani "en büyük atabey" olarak anılıyordu... Oğulları Cihan Pehlevan ve Kızıl Arslan Osman da hâshacib'lik ve ordu kumandanlığı gibi büyük görevler almışlardı.
İl Deniz 1175'te öldü ve yerine geçen oğlu Cihan Pehlevan hem Azerbaycan'ın, hem bütün Selçuklu Sultanlığı'nın en kudretli adamı oldu. Kendine bağlı 6070 kadar adamı ile bütün ülkeyi kontrol altında tutuyordu. Cihan Pehlevan'dan sonra yerine geçen kardeşi Osman, bu kuvvetli durumdan yararlanarak kendini Irak Sultanı ilân etti (1191). Onun oğlu Ebu Bekir, hâkimiyet alanlarını daha da genişletti. Fakat 1'221'de, Cihan Pehlevan'ın oğlu Atabey Özbek, kuvvetli bir devlet olarak gelişen Harezmşahlara bağlanmak zorunda kaldı. Celaleddin Harezmşah 1225'te Tebriz'i zaptedince atabeylik sona erdi.
* Beg-Teginoğulları (1146 -1232)
Musul Atabeyi Zengî'nin valilerinden Beg-tegin oğlu Zeyneddin Ali Küçük tarafından kurulmuştur. Merkezi Erbil olup, Şehr-i Zor, Hakkari, Sincar ve Harran atabeyliğin sınırları içerisindeydi. Ülkeyi 44 yıl başarıyla yöneten Kök-Böri, Anadolu Selçuklularına bağlıydı. Ölünce, vasiyeti gereği Erbil Abbasi halifeliğine verildi (1225).
* Şam Atabeyliği (Böriler) (11281154)
Bu atabeylik, Suriye Selçuklu Atabeyi Tuğ Tekin'in oğlu Tacül Mülük Böri (Tacüddin Böri de denir) tarafından 1128'de kuruldu. Böri, önce batınîliğin bir kolu olan ve Suriye'de gelişen İsmailîlerle mücadele etti. 20 bin kadar Ismailî'yi kılıçtan geçirerek Şam'ı onlardan kurtardı. Fakat kendisi de 1132 yılında bir İsmailî tarafından öldürüldü. Böri'nin ölümünden sonra sırasıyla oğulları İsmail, Mahmud, Muhammed atabey oldular. Bunlar, Musul atabeyi ile uğraşmak zorunda kaldılar ve sonunda Musul atabeyi galip gelerek 1154'de Şam Atabeyliği'ni ortadan kaldırdı.
* Musul Halep Atabeyliği (Zengîler) (1127-1259)
Bu atabeylik, Irak Selçuklu Hükümdarı Mahmud tarafından Musul valiliğine tayin edilen İmadeddin Zengî tarafından kuruldu. İmadeddin Zengî'nin babası AkSungur da Melİkşah'ın Musul valisi idi. Zengî, kısa zamanda Cizre, Nusaybin, Sincar ve Harran'ı aldı. Haçlılara karşı koruduğu Haleb'i de kendisine bağladı ve Akdeniz'e kadar uzanan geniş bir bölgenin hâkimi oldu. Antakya Haçlı Prensini, Kudüs Kralı Foulque ile Trablus Kontu II. Raymond'u yendi. Daha sonra Urfa'yı zaptederek Frank Kontluğunu ortadan kaldırdı. Onun bu başarıları, Avrupalıların İkinci Haçlı Seferi'ni başlatmalarına sebep oldu. Zengî'nin oğullarından Nureddin Mahmud, Haieb'de, I. Seyfeddin Gazi ise Musul'da bulunuyorlardı. Babaları 1146'da ölünce, atabeylik bu iki kardeş arasında ikiye bölünmüş oldu. 1147'de Antakya Haçlı Prensi Raymond'u yenen Nureddin Mahmud, 1154'de Şam Atabeyliği'ni de kendine bağladı. Bu sırada Mısır'daki Fatımîler, Sünnî Türklere karşı Haçlılarla işbirliği yaptılar. Fakat Mahmud 1164'de Kudüs
Kralı III. Bonemond'u da mağlup etti. Bundan sonra kumandanlarından Şirkuh ve Selâhaddin Eyyubî kardeşleri Fatımîlerin üzerine gönderdi. Bu kumandanlar Fatımîleri yendiler ve Selâhaddin Eyyûbî, Atabey Mahmud'un temsilcisi olarak Mısır'da idareyi ele aldı (1171).
Nureddin Mahmud 1174 de ölünce, Şam ve Haleb atabeylikleri Eyyûbî sülalesinin eline geçti. Musul'un idaresi Seyfeddin Gazi' nin kardeşi Mevdud'a, Sincar'ın idaresi II. Zengî'ye verildi. II. Zengİnin kardeşi Mesud zamanında Musul ve Sincar Eyyûbîlere tâbi oldu ve 1186'dan 1259'a kadar onlara bağlı kaldı. Fakat 1259'da bütün bölgeyi İlhanlılar işgal ettiler.