SECUKLULAR
SELÇUKLULAR |
Oğuzların Kınık boyundan Selçuk’un kurduğu ve aynı soydan gelen sultanların devam ettridiği Türk devletine bağlı olan Türklere Selçuklualr denilir. Ortadoğu’da İran, Irak, Kirman, Suriye ve Anadolu’da kurdukları devletlerle 300 yıldan fazla egemenlik süren Selçuklular 13. Yüzyılda siyasi tarih sahnesinden çekildiler, aynı Türk toplulukları önce Anadolu beylikleri, sonrada Osmanlılarla varlıklarını sürdürdüler. 10. yüzyılın başlarında dünyaya gelen ve babası öldüğü zaman çok genç olan Selçuk, o zamanki Oğuz yabgusunun yanında yetişti .Aynı yüzyılın ortalarında yabgudan ayrılarak kendisine bağlı kalabalık Oğuz topluluğuyla birlikte Siriderya Irmağı’nın batısına göçtü ve bu kesimdeki Cent kentine yerleşti. Aynı Çağda birçok Türk boyu İslamı kabul etmişti.Selçuk da kendisine bağlı Oğuzlarla birlikte İslam oldu. Ondan sonra bir İslam savaşçısı olarak çevresindeki Türk devletleriyle (Karahanlıalr, Gazneliler, vb.) savaşa giriştiler. Bazı kaynaklara göre 1099 yılında 100 yaşında öldü. Selçuk’un ölümünden sonra sırayla oğulları Arslan ve Musa, Oğuzlara yabgu oldular ama Karahanlılar ile Gazneliler arasında önemli bir varlık gösteremediler.Selçuk’un torunları Tuğrul ve Çağrı beyler Gaznelilerle yaptıkları savaşlar sonucunda Oğuz boylarını Selçuklu sancağı altında toplamayı başardılar. Tuğrul Bey1038 yılında Horasan eyaletinde Nişabur kentinde Gazne sultanı Mesut’un tahtına oturarak Selçuklu devletini örgütlemeye koyuldu. Bu sırada Hşndşistan’da seferde bulunan Sultan Mesut büyük bir orduyla geri gelerek Selçuklular’a saldırdı. Selçuklualr Horasan’dan Maveraünnehir’e çekildiler. Çöle çekilip kuyuları bozarak düşman ordusunu susuz bırakan Selçuklular, Merv yakınlarında Dandanakan Hisarı önünde karşı saldırıya geçtiler. Üç gün süren savaşta Mesut’un ordusu büyük bir yenilgiye uğradı (24 Mayıs 1040). Bu savaşın sonunda Tuğrul Bey Büyük Seçuklu sultanı ilan edildi. Büyük Selçuklu İmparatorluğu. Sultan Mesut Hindistan’a kaçarken yolda adamları tarafından öldürüldü. Gazneli ve Karahanlı topraklarını ele geçirdikten başka, bütün İran’I da alan Sultan Tuğrul batıya doğru ilerledi, Bağdat’ı ele geçirdi. Abbasi halifesini himayesine aldı. Böylece İslam dünyasında Arap egemenliği sona erdirerek Türk egemenliği başladı. Tuğrul Bey öldükten sonra yerine akrdeşi Çağrı bey’İn oğlu Alparrslan geçti 81063). Daha önce babası Çağrı bey’in defalarca sefer yaptığı Anadolu’Yu ele geçiren Alparslan 1071 yılında Malazgirt Meydan Savaşı’nda Bizans İmparatorunu yenerek Anadolu’Nun kapısını Türklere açtı. Fakat Anadolu’yu Selçuk’un bir başka torunu, Arslan Yabgu’nun oğlu Kutalmışoğlu Süleyman Şah o zamanlar Büyük Selçuklu Devleti’Nin fetihle görevlendirilmiş komutanıydı. Alparslan’ın oğlu Melikşah zamanında Büyük Selçuklu İmpğaratorluğu en güçlü çağını yaşadı. Bunda, onun ve babasının zamanında 30 yıl devlete hizmet veren vezir Nizamülmülk’Ün de büyük rolü oldu. Türk sınrıları doğuda Çin’e, Hindistan’a, batıda Ege Denizi’ne, kuzeyde Kafkaslar’a güneyde İran Körfezi ve Kızıldeniz’e kadar genişledi. Bu durumdan endişeye düşen Hristiyan Avrupa devletleri Türklere karşı Haçlı seferleri düzenlediler. Türkleri Ege ve Marmara kıyılarından geriye sürdüler. Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti İznik’ten Konya’ya taşındı. Sultan Sencer’in ölümünden (1157) sonra Büyük Selçuklu İmparatorluğu sona erdi ve Anadolu Seçuklu Devleti en büyük Türk Devleti haline geldi. Anadolu Selçukluları. Melikşah zamanında çok genişleyen Büyük Selçuklu Devleti’Ni merkezden yönetmek ve fetihleri sürdürmek güç oluyordu. Bu nedenle Melikşah, fethederek ele geçirdiği yerler kendisine ait olmak üzere Süleyman Şah’a Anadolu Sultanlığı’Nı verdi (1077). Böylece Anadolu Selçuklu Sultanlığı kurulmuş oldu. Süleyman Şah’tan sonra tahta çıkan Kılıç Arslan I, Gıyasettin Mesut I ve Kılıç Arslan II zamanında Selçuklular hem Haçlı ordularıyla, hem Bizanslıalrla hem de Anadolu’da egemenlik peşinde koşan Türk beyleriyle (Melik Gümüş Tekin, Danişmentliler) çarpışmak zorunda kaldılar. Kılıç Arslan II, eski bir Türk geleneğine uyarak ülkesini 11 oğlu arasında böldü. Oğullarının taht kavgasına düşmesi, birliğin bozulmasına yol açtı. Gıyasettin Keyhüsrev I döneminde birlik sağlandıysa da onun ölümü üzerine taht kavgası yeniden başladı. Oğulları İzzettin Keykavus ve onun yerine geçen Alaettin Keykubat I (Büyük Alaettin) zamanında (1219-1236) Anadolu Selçuklu Devleti en parlak dönemini yaşadı. Bilgin ve adil bir hükümdar olan Alaeddin keykubat I zamanında Selçuklu kültür ve sanatı gelişti. Moğol Egemenliği Altında. Alaettin Keykubat I ölünce yerine oğlu Gıyasettin Keyhüsrev geçti. Kardeşlerini öldürten bu sultan zamanında devlet zayıflamaya başladı, Anadolu’Da yer yer ayaklanmalar oldu. Tam bu sıralarda Moğol ordusu 1243 yılında Sivas ilinde Köseağ yakınalrında savaşa tutuştu. Selçuklular yenildi, sultan batıya kaçarak Ankara kalesine sığındı. Moğollar bütün Anadolu’yu ele geçirdiler ve sonunda Gıyasettin Keyhüsrev ile anlaştılar. Selçuklular Moğollara her yıl belli miktarda haraç verecekelrdi. Selçuklualrın ve halkın bağlılığını denetlemek için Anadolu’Da bir Moğol tümeni bulunacaktı. Bundan sonra Selçuklular sürekli oalrak Moğol baskısı altında yaşadılar. Moğolalr istedikelrini sultan, istediklerini sultanın yanına vezir veya danışman olarak atıyorlardı. Halk hem sultanalrın kötü yönetiminden hem de Moğolların baskısında yılmış, yoksullaşmıştı. Sonunda Anadolu’daki ayaklanamlardan, taht çekişmelerinden bıkan ve istedikelri vergileri elde edemeyen Moğollar, Selçuklu Devleti’ne son verdiler (1308) ve Anadolu’Yu bir vali eliyle yönetmeğe başladılar. Selçuklularda Yönetim. Selçuklualrda devletin başında sultan denilen bir hükümdar vardı. Hükümdarın en yakın yardıöcısına vezir denirdi. Ülke, yönetim bakımından illere ayrılmıştı, bunarlın başında hükümdar soyundan bir yöneticiya da emir denilen bir vali bulunurdu. Adalet işlerine kadılar bakar, kentlerde güvenliği subaşı denen komutanlar sağlardı. Sınır kesimlerinde ise iç işlerinde özerk uçbeylikelri bulunurdu. Selçuklu Devleti askeri temele dayalıydı. Devlet merkezinde sultanların yanında bir “hassa ordusu” bulunur, onunla birlikte savaşa giderdi. Fakat asıl savaş ordusu “tımarlı sipahi”lerden oluşurdu. Bunarla ücret yerine dirlik denilen tımar toprağı verilirdi. Her dirlik sahibi dirliğin büyüklüğüne göre bir veya bir çok atlı askerle savaşa katılırdı. Anadolu'nun Türkleşmesi. Malazgirt Savaşı’ndan önce Anadolu tam bir Rum ülkesiydi. Rumalrda başka, özellikle orta ve doğu kesimde kalabalık Ermeni toplulukalrı vardı. Malazgirt Svaşı’Ndan sonra Türkistan ve İran’dan gelen Oğuz Boyları (Türkmenelr), AnadoluN’un fethedilen yerlerine yerleşmeye başladıalr. İlk gelenelr önce yaylalarda ve dağlık bölgelerde toplandılar, sonra yavaş yavaş ovalara ve köylere indiler. Bu arada yerli ve Ermenilerden Müslümanlığı benimseyenler zamanla Türkleştiler. Selçuklu Uygarlığı. Selçuklular zamanında Anadolu’da Türk kültür ve sanatı büyük bir gelişme gösterdi. Edebiyat alanında Mevlana Celaleddin Rumi ve oğlu Sultan Velet divan ve tasavvuf edebiyatının en güzel örneklerini verdiler. Yunus Emre ve Nesimi gibi mutasavvıf yazarları halk ozanalrı, Farsça yazan Mevlana’Nın tersine Türkçe yazarak en güzel halk şiirlerini yarattılar. Anadolu’nun birçok kentinde medreseler, kütüphaneler ve camiler yapıldı. Başka İslam ülkelerinden buralara bilginler geldi. Ülke yeni eserlerle donatıldı. Selçuklulara özgü bir yapı ve süsleme sanatı doğdu. İnceliği, parçalarının uyumu ve güzelliğiyle belirgin bu sanatın birçok örneği bugün de hayranlıkla seyredilebilecek durumdadır. Konya’daki Sahibata ve Karatay medreseleri, İnce Minareli cami, Konya Akasaray yolu üzerindeki Sultan Hanı (kervansaray), Kayserideki Darüşşifa, Hacıkılıç Camiii, Sırçalı Kümbet, Sivastaki Çifte minare, Gökmedrese ve Darrüşşifa, NiğdeD’e Hüdavend Hatun türbesi, Divriği’deki Büyük Camii, Erzurum’daki Çifte minareli medrese Anadolu Selçuklu sanatının en güzel örnekleridir.Bu yapıalrdaki taş ve tahta oymacılığı, çini işleri Selçuklualrın süsleme sanatlarındaki ustalığının en güzel belgeleridir. |
Bugün 281 ziyaretçi (414 klik) ile buradaydı.©