isa1
HZ.İSA'NIN REF'İ HAKKINDA BİLGİNLERCE KABUL EDİLEN İLKELER (BÖLÜM 3) 1. Bu ayet, farkli yorumlarin yapilabildigi bir ayet oldugundan delaleti zanni bir mahiyet arzeder, dolayisiyla tartisilan görüse delil olarak getirilemez. Zira ayetin içinde ‘isa kiyamete yakin bir zamanda gelecektir/ isa gökten inecektir / isa tekrar dünyaya gelip islam’ın dünya hakimiyetini kuracaktir’ vb. AÇIK İFADELER bulunmamaktadir. Bu ayetten ancak AKLİ ÇIKARIM (ince düsünce) yoluyla bir sonuç çikarilabilir. Akli çikarimin delaleti zanni bir mahiyet arzetmemesi için mantiki ve zorunlu olmasi gerekmektedir. Baska çikarimlar mümkün olmamali. ilgili ayette ise mesaji daha farkli anlamanin pek ala mümkün oldugunu gördük. Yani bu ayetten zorunlu olarak Hz. isa’nin tekrar kiyamete yakin bir zamanda gelecegine dair hiç bir mesaj çikarmak mümkün degildir. Zanni yorumlar yapilabilir, ancak bunlar zann mertebesinden ilim mertebesine çikamazlar, dolayisiyla bir iman esasini ispatlayamazlar. 2. ikinci görüs sahiplerinin; ‘Ehl-i Kitap’tan kimse yoktur ki...’ ayetindeki APAÇIK GENELLiK; Übeyy b. Kab’in ‘Kendileri ölmeden önce O’na iman edeceklerdir.’ seklindeki kiraati ve herkesçe kabul edilen ölüm anindaki imanin sahibine fayda vermeyecegi ilkelerine dayali metodlarini inceleyen kisinin birinci görüse muhalefet etmekten ve ikinci görüs hakkinda Nevevi ile bir olup ‘Bu görüs en baskin görüstür.’ demekten baska çaresi yoktur. Bütün bunlarin kesin sonucu, ayetin isa’nin inisine iliskin kesin bir delil olmasi bir yana, bu konuda zahir de degildir. ikinci ayet: Gerçekten o (isa/Kuran/Muhammed(a.)) saat için bir ilimdir. Onun için sakin kiyametin geleceginden süpheye düsmeyin de bana uyun, iste tek dogru yol ancak budur. 43/61 Bu ayette de ayni sekilde müfessirlerin farkli görüsleri vardir. Bu görüslerden olarak; ‘O, kiyametin kopacagini bildirir.’ ayetindeki zamir ("O") 1. Hz. Muhammed’e (a.) ya da Kuran’a gitmektedir. 2. Hz. isa’ya gitmektedir; dolayisiyla onun ahir zamanda inisi kiyamet alametlerinden bir alamettir. 3. Hz. isa’ya gitmektedir; O’nun babasiz dünyaya gelisi kiyametin mümkün olduguna bir delildir. 4. Hz. isa’ya gitmektedir; O’nun ölüleri diriltmesi, öldükten sonra tekrar dirilmenin bir delilidir. Müfessirlerin belirttikleri bu olasi anlamlar, isa’nin inisi konusunda kesin bir nass olmadigini göstermesi bakimindan yeterlidir. Zira ‘O’ zamiri Hz. isa’ya raci olsa bile, bunun anlami konusunda da üç tane görüs olabilmektedir. Yani buradaki siralamaya göre 2. görüs mümkün olabildigi gibi, 3. ve 4. görüs de pekala mümkün olabilir. Halbuki delaleti zanni bir durumla ispat getirilemez. Yukaridaki birinci delille ilgili delaleti zannilik baglaminda yazdiklarim bu ikinci delille ilgili de geçerlidir. Ayetin dogru anlasilmsi açisindan siralamadaki 2. görüsün dogru olmadigini güçlendiren durumlar: 1. Kuran ifadelerini anlamak için siyak-sibak çerçevesinde anlamak gerekmektedir. Yani konu, ilgili ayetten önceki ve sonraki ayetlerle beraber mütaala edilmeli. Böylece sözün gelisi ve kontekstin içinde ayeti dogru anlayabiliriz. Sözün öncesinin ve sonrasinin dikkate alinmamasi yanlis anlamalara yol açabilir. Kuran’i dogru anlamaya yönelik bu usuli bilgiye dayanarak sunlar söylenebilir: Kuran’daki bu ifadeler kiyameti inkar eden ve bununla ilgili sözleri tuhaf bulan Mekke ehline müteveccihtir. Kuran’i Kerim bir çok sure ve ayetlerinde onlara karsilik vermeye ve kalplerinden süpheyi söküp atmaya çalismistir. Kuran’in BU KONUDAKi METODU, bakislari, fiili olarak gözlemledikleri ve inandiklari nesnelere çevirmektir: Ey insanlar, eger öldükten sonra dirilmekten süphede iseniz, su muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapiskan bir madde)dan, sonra da uzuvlari görünen ya da görünmeyen bir et parçasindan yaratmaktayiz ki, size (ne oldugunuzu) anlatalim... (22/5) ...Yeryüzünü de sönmüs kül halinde görürsün; ama üzerine su indirdigimiz zaman harekete geçer, kabarir ve her dilber çiftten bitkiler bitirir. (22/5) simdi bak Allah'in rahmetinin eserlerine! Yeryüzünü ölümünden sonra nasil diriltiyor? süphe yok ki, O mutlaka ölüleri diriltir. Daha da her seye gücü yetendir O! (30/50) O ki bir ölçü ile yukaridan su indirmekte ve onunla Ölü bir beldeye hayat nesretmekteyiz, iste siz de (kabirlerinizden) öyle çikarilacaksiniz. (43/11) Bu metod, süpheyi ortadan kaldirmak için verimli ve sapasaglam bir metoddur. Fakat isa’nin inisi gibi birtakim haberlere dayali olaylara bakislari çevirmege gelince bu zaten onlarin(Mekke’lilerin) yaninda ayri bir süphe konusudur. Bu da ONLARDAN ŞÜPHE İLE ŞÜPHEYi İZALE ETMELERİNİ İSTEMEK demektir. Bu yol dogru bir yol olamaz. Çünkü BU, iNKAR EDiLEN BiR ŞEYE DAYANILARAK BiR BAŞKA iNKAR EDiLEN ŞEYiN VARLIĞINA iLiŞKiN iSTiDLALDE BULUNMAK demek olur. 2. Allah’u Teala’nin Hz. isa’yi(sayet zamiri bu sekilde anlarsak) kiyametin alameti olarak ayette belirtmis olmasidir. ‘O (kiyamet)ten kusku duymayin.’(Zuhruf 61). Bu ayet bize göstermektedir ki konusma (kelam) kiyametin bizzat kendisinden kusku duyan toplulugadir. Sonuç: 1. isa’nin inecegini haber vermek, kiyameti inkar edenlerin gönüllerindeki süpheyi izale etmede saglikli bir delil degildir. Durum bu olunca devaminda ‘O (kiyamet)den süphe etmeyin’ gibi bir ifadenin de gelmesi dogru olmaz. 2. isa’nin ahir zamanda inisini kiyamet alametlerinden bir alamet saymak dogru olamaz. Çünkü ayetteki konusma kiyameti inkar eden bir toplulugadir. Onlarin kiyametin kopacagina dair bir delile ihtiyaçlari vardir. Çünkü, KURAN’IN BU HiTABI KIYAMETE iMAN ETMis BiR TOPLULUgA DEgiL Ki, ONLARA KIYAMETiN ALAMETLERi ANLATILSIN (hatirlatilsin). 3. Dolayisiyla ayetin yüklenebilecegi en yakin mana ikinci siktaki olamaz. insafli okuyucu bunlari böyle bir incelemeye tabi tuttugunda ve burada izahi yapilan usuli ilkeleri bu ayetlere uyguladiginda sundan emin olur ki; isa’nin inmesi konusunda Kuran’da zann-i galip ifade eden bir ayet yoktur. Nerede kaldi ki itikadi olusturan kesin bir nass bulunsun. Hz. isa’nin eceliyle vefat ettigine dair ayetler: Ve Allah demisti ki: "Ey Meryemoglu isa, sen mi insanlara: 'Beni ve annemi, Allah'tan baska iki tanri edinin' dedin?". "Hâsâ, dedi, sen yücesin, benim için gerçek olmayan birseyi söylemem bana yakismaz. Eger demis olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olani bilirsin, ben ise senin nefsinde olani bilmem, çünkü gayblari bilen yalniz sensin, sen!". "Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim. Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. Aralarinda oldugum müddetçe onlara sahit idim, FAKAT SEN BENI VEFAT ETTIRINCE ONLARI GÖZETLEYEN YALNIZ SEN OLDUN. Sen herseyi görensin 5/116-117 Son ayetteki ifadeye dikkat edin. Beni vefat ettirince onlari gözetleyen sendin.’cümlesinden bu vefat olayinin kiyamete yakin bir zamanda inip ondan sonra gerçeklesmeyecegini anliyoruz. ‘vefat ettikten sonra, onlari(n sirkini, küfrünü vs.) gözetleyen sendin’ deniyor. isa’nin kiyamete yakin bir zamanda gelmesinden sonra vefat etmesinden sonra bir gözetleme olayinin anlami olmazdi. Çünkü zaten is bitmis. Fakat isa vefat ettikten sonra ona tabi oldugunu söyleyenler bu hak yoldan sapiyorlar, ayette kasdedilen durum budur, ve bu sapma olayiyla ilgili Hz. isa konusuyor, kendisini savunuyor... Ayetin ifadesi bu kadar AÇIK olmasina ragmen insanlar neden baska düsüncelere kendilerini kaptirabiliyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Bizim için belirleyici olan Allah’in kelami degil midir ? O zaman Allah söyle dedi: "Ey isa, süphesiz ki SENi ÖLDÜRECEĞiM(VEFAT ETTiRECEĞiM), SENi KENDiME YÜKSELTECEĞiM ve seni inkârcilardan temizleyecegim. Hem sana uyanlari, kiyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacagim. Sonra dönüsünüz banadir, ayriliga düstügünüz hususlarda aranizda hükmedecegim". "inkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de siddetli bir sekilde azab edecegim, onlarin hiçbir yardimcilari da olmayacaktir". "iman edip iyi isler yapanlara gelince, Allah onlarin mükafatlarini tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez". 3/55-57 Bu ayette de dikkat edilirse, önce vefat ettirecegim deniliyor SONRA kendi katima yükseltecegim denmektedir. Dolayisiyla burada Hz. isa’nin canli olarak göge çekilmesi sözkonusu degildir. Ve ‘katima yükseltecegim’ifadesi Allah’in onun derecesini yükselttigi seklinde anlasilmali. Katina yükseltme(Ref’) ifadesi: Ref’ (yükseltme)den amaç O’nu (isa’yi) düsürmeyi amaçladiklari seye engel olmak suretiyle isa’nin derecesinin ve konumunun yükseltilmesidir. Böylece mana söyle olmaktadir: Allah isa’yi onlardan korumustur. Onlar onu öldürmeyi gerçeklestirememislerdir. Hatta Allah onlarin tuzaklarini bosa çikarmis ve onu kurtarmistir. Ve onu eceliyle vefat ettirmis; böylece onun derecesini yükseltmistir. Bu açiklama ‘Ey isa, süphesiz ki SENi ÖLDÜRECEgiM, SENi KENDiME YÜKSELTECEgiM’ ayetiyle uyusmaktadir. Bu ayet isa’nin cismiyle, diri olarak ref’i konusundaki tezleri çürütmektedir. imam Razi tefsirinde söyle demektedir: ‘Seni tertemiz kilacagim: Yani seni onlarin arasindan çikaracak, seninle onlarin arasini ayiracagim. Kendisine ref’(yükseltme) lafziyla saninin büyüklügü anlatildigi gibi, tertemiz kilma (tathir) lafziyla da arindirma manasi bildirilmistir. Tüm bunlar onun saninin ve derecesinin yüceltilmesi ve yükseltilmesindeki mübalagaya isaret etmektedir. Allah Teala’nin su sözünün manasi hakkinda da söyle demektedir: ‘Sana tabi olanlari küfreden kimselerin üstünde kilacagim.’ ikinci söz: Buradaki ‘üstünde’likten kastedilen hüccet ve burhan ile olmasidir. Sonra söyle demeye devam ediyor: Bil ki ayeti kerimedeki ref’ine delalet eden bu ayet ‘seni bana yükseltecegim’ DERECENiN VE İNSANIN YÜKSELTiLMESiDiR. YOKSA YÖN VE MEKANLA İLGİLİ DEĞİLDİR. ‘Üstünde’ kilmada oldugu gibi mekanla ilgili bir durum degil, tamamen derece ve sanin yükseltilmesi ve yüceltilmesidir. Ref kelimesinin diger peygamberlerle ilgili kullanimi: Kitab’ta idris’i de an. Çünkü o çok dogru bir peygamberdi. Onu yüce bir makama yükseltmistik. 19/56-57. Bu ayette de Hz. idris’in ref edildiginden bahsedilmektedir. simdi ayni mantikla O’nun da kiyamete yakin bir zamanda tekrar dönecegi neden savunulmuyor ? Niye onunla ilgili ayni sonuca ulasilmiyor. Yani o da vefat etmemistir, göktedir, beklemektedir, (acaba neyi bekliyor.?) (gelecektiR.?) denmiyor. Gelenekçilerden hiç bir kimse Hz idris,inde göge çekildigini ve kiyamete yakin tekrar yeryüzüne inecegine inanmaz. Ancak bizim hans baya kurnaz birisi çikarda itiraz ederse çeliskiye düsmemek için idriside göge çikarivermis.gelenekçiler bir kurtarici beklerken o iki bekliyor.simdi kim daha gelenkçi.? hadisciliermi bizim hansmi?? Kisacasi REF kelimesi mecazi bir anlatimdan baska bir sey degildir.Allahin sünnnetinde insanlarin göge kaldirilmasi diye bir sey yoktur vesseLam su soruyu da sorabiliriz: insanlar neden bazi ayetleri hep isa’nin inecegi seklinde anlamislar. Cevap: ilgili ayetlere daha önceden hadislerden edindikleri bilgilerle yaklastiklarindan ayetlerde de dogal olarak buna delalet edecek seyler aramislar. Yani bir yönden dogal karsilanmali. Fakat hadislerin usul bakimindan delil olamayacagi üzerinde durulmus olsaydi kimse bu ayetleri bu tarzda anlamazdi. Kuran’a önyargili yaklasimlarin ne kadar hatali oldugunun en güzel örneklerindendir bu konular. İkinci soru: Yüce Allah neden Hz. isa’yi tekrar dünyaya göndersin ? Allah dinini kemale erdirmedi mi ? Son Nebi gelmedi mi ? Görevi hakkiyla yerine getirmis bir peygamber neden tekrar ve bu sefer daha düsük bir dereceyle (Peygamber sifatiyla degil) gönderilsin. Allah’in bu sekilde bir sünneti var midir ? Buna ihtiyaç var mi ? su an içinde bulundugumuz sefil durumun müsebbibleri biz kendimiz degil miyiz ? Rad suresinde belirtildigi gibi ‘bir toplum kendi nefislerindekini degistirirse Allah da onlari degistirir.’ Biz kendimizi degistirmeye bakalim, kalifiye bir toplum olalim, liderimiz de içimizden çikar merak etmeyin. Üçüncü soru: Bir peygamberin 2000 yildir canli olarak gökte bekletilmesinin izahini yapabilir misiniz ? Böyle abeslikleri Yüce Allah’a izafe ettiginizin farkinda misiniz ? Sözlerimizin sonucunun nereye varacagini düsünürek hüküm verelim. 1. Kuran’dan dogru bir hüküm çikarabilmek için konuyla ilgili ayet gurublarini UYUMLU bir sekilde anlamak zorundayiz. Yani bir ayetten çikarttiginiz sonuç bir baska ayetle çelismemeli. 2. Bu cümleden olarak ayetlerde açikça Hz. isa’nin vefat ettirildigi (eceliyle vefat ettigi) kaydedilmektedir. O’nun ref edilmesi ise tamamen mecazi anlamdadir. Aksi takdirde bir çeliski sözkonusu olurdu. 3. Sivrisinekten bahseden Kur’an Hz. isa’nin kiyamete yakin bir zamanda tekrar dönecegini islam’in dünya hakimiyetini saglayacagindan bahsetmiyor. Bu kadar önemli bir konu neden sarih bir sekilde ifade edilmiyor. Hiç düsündünüz mü ? Böyle bir sey yokta o yüzden. 4. Müslümanlarin hastalik haline gelen isa ve Mehdi bekleme histerisinden kurtulup Allah’in Kitabina ve Resulünün sünnetine sarilmalarinin zamani gelmedi mi ? Sorumluluklarimizi ileride gelecegi beklenen hayali sahislara devrederek hesabimizi ahirette veremeyiz. DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ (BÖLÜM 4) |
Bugün 58 ziyaretçi (64 klik) ile buradaydı.©